“50. Altın Yılımız”

Kıymetli Vakıf Dostları;

Bundan tam 50 yıl önce, 17 Nisan 1967 tarihinde, milli şuurumuzun en kıymetli hasletlerinden olan yardımlaşma ve dayanışma bilinciyle vücut bulan Vakfımız, yakın geçmişte “TÜRK HAVAK” kimliğine sahip çıkarak varlığını taçlandırmıştır.

Tıpkı insanlar gibi kurumlar da zaman denilen olgudan nasiplenirler. Aslolan, büyümeyi sağlıklı tutabilme gayreti olsa da, değişim ve dönüşümlere doğru reaksiyon verebilme, çağın gereklerini hayata geçirebilme kararlılığı gibi faktörler yaşama idealinin temel dayanaklarıdır.

Vakıfçılık tarihinin belki de en travmatik kırılma noktası olan 2004 Ocak sendromu Vakfımızı da ziyadesiyle sarsmış, ülkemizdeki sayısız vakıf milat olarak kabul edebileceğimiz bu tarihin ardından yok olup gitmiştir.

Deyim yerindeyse, küllerinden yeniden doğan “TÜRK HAVAK”, inançlı ve azimli üyelerinin yekvücut oluşu, gönül köprülerinin hissettirdiği güvenle bugünlere ulaşmıştır.

Kim bilir, o büyük sarsıntılar olmasa, kenetlenen duruşumuz, hayatta kalabilme irademiz de tetiklenmeyecek ve belki de bugüne kadar çoktan yitip bitecektik…

Bu satırları yazabilme onuruna sahip olmamın bana bahşettiği duyguları kelimelerle donatabilmem imkânsız…

TÜRK HAVAK bir yol hikâyesidir dostlar…

Geçmiş günlerin idrâki, bugünlerin kıymetiyle geleceğin büyük ideallerine yürüyen “TÜRK HAVAK” klasik vakıfçılığın çok ötesine geçmiştir.

Farklı iştigal alanlarında iktisadi işletmeleriyle var olan, üyelerine hizmet sağlamak söz konusu olduğunda ticari yaklaşımları göz ardı edebilme lüksüne sahip, rekabetçi ve mükemmeliyetçi mücadeleye yoğunlaşan fotoğraflar Vakfımızın kanıksanmış görüntülerini oluşturmaktadır.

Değerli Yol Arkadaşlarım;

“Vakfımız yaşayacak” diyerek kurduğumuz ülküde, “Bambaşka bir ufka gideceğiz” demiştik. Zaman, söylem ve mücadelemizi haklı çıkardı.

Tahmin edilemeyen, öngörülemeyen nispette, “İstikbâle yürüyoruz” haykırışı; Kısmet oldu.

Bugün; Hayallerin gerçeğe dönüşmesidir TÜRK HAVAK.

Desteğinizi esirgemeyeceğinize duyduğumuz güven; :Ruhumuzdur…

Yüce Milletimizin ulus olabilme şifrelerini koyan Önderimiz ise bellidir.

Birlikte nice güzel günlere…

“Ne Mutlu Türküm Diyene”

“Kenetlenelim..Kanatlanalım…”