Kıymetli Dostlarım;

Büyük THY ailesinin mensupları olarak hizmet paydaşlığımız gereği, uçakta, hangarda, terminalde, ofiste kurumumuza katkı sağlamaya çalışırken bizleri birbirimize yaklaştıran, şirket aidiyetini ayrı ve ayrıcalıklı kılan tartışmasız havacılık mesleğinin bir parçası olmamızdır. Kader birliğine sebeptir havacılık. Yol hikayelerini anlatırken bir başka hüzün kaplar içlerini. Kayıpları vardır.. Acıları çoktur..

Özünü Yaradanın insanoğluna nakşettiği hayatta kalma güdüsü, zamanla sosyalleşen insana şunu öğretir;

“Yaşamanın yolu yaşatmaktan geçer”

Vakıfçılık olgusuna inancımız ve neredeyse bir reflekse dönüşen iyiliği varetmeye olan tutkumuzda insanı hakkıyla daim kılmaya dair hasletlerden değil midir?

Bu mana da; 20 yıldır üyesi olmaktan kıvanç duyduğum Türk Havak’ın, 2005 yılından bugüne yöneticisi olma şerefi ve yeniden yapılanma sürecinin tüm safhalarında birbirinden değerli arkadaşlarımla çalışma fırsatı, yardımlaşma ve dayanışma gibi kavramları tekrar anlamlandırmamı sağlamıştır. Hatırlatmak isterim ki; artık karar aşamasına geldiğine inandığımız, haklılığımızdan şüphe edilmesinin  mümkün olmadığı 2.Emeklilik davaları dahi başarılarımızı gölgeleyememiş, ayaklarımızdaki ağır prangaları zorunlu yükümüz olarak kabullenmemize, dayanıklılık ve gücümüzü arttırmamıza vesile olmuştur.

Bugün Türk Havak, yaşayan bir organizmadır. Kurumsal kimliğimizin derinliğinde benim gördüğüm budur.

Herhangi birşeye verdiğimiz değer ve arkasındaki duruşumuz onun kıymetini belirler ki; yöneticisiyle, çalışanıyla, en önemlisi Vakfımızı bugünlere getiren üyeleriyle böyle bir rüzgar yakalanmıştır. Hiç şüphem yok, yarınlar daha büyük coşkuyla kutlanacak…

Ve mutluluklar çoğalacak…

Saygı ve Sevgilerimle.